Prof. Dr. Ilgaz Yalvaç Sağdıç

Katarakt Hastalığı Nedir?

maksimumweb.com — Mon, 21 Aug 2023 08:23:37 +0000

Gözün doğal merceğinin bulanıklaşması sonucu görüşün bozulduğu duruma katarakt hastalığı denir. Mercek, gözün arka tarafında yer alır ve gelen ışığı retina üzerinde odaklamak için esnek bir şekilde şekil değiştirir, ancak yaşlanma, çevresel faktörler veya genetik nedenlerle, mercek içinde bulunan proteinler zamanla birikmeye başlayabilir. Bu protein birikimi, merceğin saydamlığını kaybetmesine ve bulanıklaşmasına yol açar. Bu durum da görüşü net görmeyi zorlaştırabilir.

Katarakt Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Belirtileri zamanla gelişebilir ve şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Katarakt hastalığı yaygın belirtileri şunlardır: Hastalık geliştikçe, görsel netlik kaybolabilir ve görüntüler bulanık veya donuk görünebilir.

Hastalığın bulunduğu kişiler genellikle güçlü ışığa karşı daha hassas hale gelebilirler. Parlak ışık kaynaklarından veya güneşten kaçınma eğilimi gösterebilirler. Renkler soluk veya mat görünebilir. Renk ayrımı zorlaşabilir.

Gece görüşünü olumsuz etkileyebilir. Gece sürüşü yaparken halo veya parıltılar görme sorunları yaşanabilir. Tek bir nesnenin yerine bazen çift veya çoklu görüntüler algılanabilir. İlerledikçe, gözlük veya kontakt lens reçetelerinde sık sık değişiklikler gerekebilir.

Hastalığın ilerlemesiyle, gözlükler veya kontakt lensler daha az etkili hale gelebilir ve görme sorunları devam edebilir. Eğer bahsedilen belirtileri yaşıyorsanız veya görsel rahatsızlıklarınız varsa, mutlaka alanında uzman hekime başvurmanız önemlidir. Doktor, muayene yaparak katarakt hastalığı olup olmadığını teşhis edebilir ve uygun tedavi seçenekleri hakkında size bilgi verebilir.

Katarakt Hastalığı Risk Faktörleri Nelerdir?

Risk faktörlerinden bazıları şunlardır: Genellikle yaşla birlikte ortaya çıkar. Yaş ilerledikçe mercek yapısında değişiklikler olabilir ve bu da oluşumuna yol açabilir. Uzun süreli güneş ışığına maruz kalmak, özellikle güneş koruyucu gözlük kullanılmadığında, riski artırabilir. Sigara içmek, göz sağlığına zarar verebilen serbest radikalleri üretebilir ve riski artırabilir.

Diyabet, gözlerdeki damar yapısını etkileyerek riski artırabilir. Yüksek tansiyon, göz sağlığı üzerinde olumsuz etkiler yapabilir ve riski artırabilir. Fazla kiloya sahip olmak, vücutta iltihaplanmaya ve serbest radikal üretimine yol açabilir, bu da riski artırabilir. Aşırı alkol tüketimi, göz sağlığına zarar vererek riski artırabilir.

Kronik iltihap oluşumu veya travmalar, göz yapısında değişikliklere neden olarak hastalığın oluşumuna yol açabilir. Ailesinde öyküsü bulunan bireyler, genetik yatkınlık nedeniyle daha yüksek risk altında olabilirler. Uzun süreli steroid kullanımı, göz sağlığına zarar vererek riski artırabilir.

Antioksidan bakımından zengin gıdaların eksikliği, serbest radikallerin birikimine neden olabilir ve riski artırabilir. Katarakt hastalığı risk faktörlerinin çoğu yaşam tarzı ve çevresel faktörlere bağlıdır. Sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek, düzenli kontrolleri yapmak ve gözlerinizi koruyucu güneş gözlükleri ile korumak, riski azaltmaya yardımcı olabilir.

Katarakt Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Ameliyat sırasında bulanıklaşmış olan doğal mercek çıkarılır ve yapay bir mercek (göz içi lens) yerleştirilir. Bu lensler, hastanın görme ihtiyacına göre özel olarak seçilir. Ameliyatlar genellikle komplikasyonsuz ve kısa süreli operasyonlar olup, modern tekniklerle yüksek başarı oranlarına sahiptir.

Fakoemülsifikasyon katarakt hastalığı ameliyatlarının en yaygın kullanılan yöntemidir. Ameliyat sırasında küçük bir kesi açılır ve ultrasonik dalgalar yardımıyla bulanıklaşmış mercek parçacıkları parçalanır ve emilir. Daha sonra yapay mercek yerleştirilir.

Extracapsular katarakt ekstraksiyonu yönteminde, mercek kapsülünün bir kısmı korunarak çıkarılır ve yapay mercek yerleştirilir. Fakoemülsifikasyonun kullanılabilir olmadığı bazı durumlarda tercih edilir.

Ameliyat sırasında doğal mercek çıkarıldıktan sonra yerine konulacak yapay mercek (IOL) seçilir. Bu lensler, uzak veya yakın görme sorunlarına çözüm sağlayacak şekilde tasarlanabilir. Monofokal lensler, torik lensler (astigmatizma düzelten) ve multifokal lensler gibi farklı tipler mevcuttur.

Bazı hafif durumlarda, gözlük veya kontakt lens kullanımıyla görme problemleri düzeltilebilir, ancak yumuşak lens kullanımı tedavi yöntemi genellikle katarakt ilerlediğinde yetersiz kalır. Riski azaltmak ve gelişimi yavaşlatmak için sağlıklı yaşam tarzı alışkanlıkları, güneş gözlüğü kullanımı, düzenli göz muayeneleri gibi yaklaşımlar da önemlidir.

Katarakt hastalığı tedavisi, hastanın durumuna, yaşına ve göz sağlığına bağlı olarak değişebilir. Uygun tedavi seçeneğini belirlemek için bir göz doktoruyla görüşmek önemlidir.

Glokom Hastalığı Nedir?

maksimumweb.com — Mon, 14 Aug 2023 15:29:32 +0000

Göz içi basıncının artmasıyla karakterize edilen kronik göz rahatsızlığına glokom hastalığı denir. Göz içi basıncı, gözün içindeki sıvının normalden daha fazla birikmesi veya drenaj sistemlerinin düzgün çalışmaması sonucu yükselir. Bu yüksek basınç, optik sinire ve retinaya zarar verebilir, görme kaybına neden olabilir ve kalıcı hasara yol açabilir.

“Görünen bir düşman” olarak adlandırılır, çünkü genellikle erken aşamalarda belirgin semptomlar göstermez. Hastalık sessizce ilerler ve genellikle kişi farkına varmadan ileri aşamalara kadar ilerler. Bu nedenle, düzenli muayeneler, bu tür hastalıkların erken teşhis edilmesi için önemlidir.

Glokom Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Hastalığın olası belirtileri şunlardır: Hastalık ilerledikçe, genellikle kenardan başlayarak merkeze doğru ilerleyen görme alanı kayıpları meydana gelebilir. Hastalar bu kayıpları fark etmekte zorlanabilir, çünkü merkezi görme etkilenmez.

Özellikle az ışıklı ortamlarda, gece veya alacakaranlıkta görme zorluğu yaşayabilirsiniz. Bu durum, hastalığın bir belirtisi olabilir. Bazen baş ağrısı veya ağrı gibi semptomlara neden olabilir. Bu ağrılar genellikle belirli bir baskı veya rahatsızlık hissiyle birlikte olabilir.

Glokom hastalığı ilerledikçe, görüntüler bulanıklaşabilir veya net olmayabilir. Hastalık ilerledikçe renklerdeki değişiklikleri fark edebilirsiniz. Özellikle daha soluk ve mat renkler görmekte zorlanabilirsiniz. Gözlerde kızarıklık, sulanma veya rahatsızlık hissi olabilir. Bunlar hastalığın bir belirtisi olabilir, ancak aynı zamanda başka problemlerin de belirtileri olabilir. Işığa karşı artan hassasiyet yaşayabilirsiniz.

Belirtiler genellikle hastalık ilerledikçe ortaya çıktığı için hastaların erken aşamada fark etmekte zorluk yaşamasıdır. Bu nedenle, düzenli muayeneler ve risk faktörlerini değerlendiren bir göz doktoruyla iletişim kurmak hastalığın erken teşhis edilmesine yardımcı olabilir.

Glokom Hastalığı Yaşanmasına Sebep Olan Faktörler Nelerdir?

Glokom hastalığı gelişimine katkıda bulunabilecek bazı faktörler şunlardır: Göz içi basıncının yüksek olması, riski artırır. Basınç normalden fazla olduğunda, optik sinir üzerindeki baskı artar ve zamanla hasar görebilir. Aile geçmişi hastalığın riskini etkileyebilir. Ailesinde hastalığın öyküsü bulunan kişilerde, gelişme olasılığı daha yüksek olabilir.Yaş ilerledikçe, risk artar. 40 yaşın üzerindeki kişilerde risk daha yüksektir.

Afrika kökenli, Hispanik veya Asya kökenli insanlarda risk daha yüksek olabilir. Yüksek derecede miyop olan kişilerde de risk artabilir. Diyabet gibi kronik sağlık sorunları, riski artırabilir. Özellikle göze ciddi travmalar veya cerrahi müdahaleler sonrası risk artabilir.Uzun süreli steroid kullanımı veya yüksek dozda steroid içeren ilaçların kullanımı, riski artırabilir. Göz içi sıvısının drenajını sağlayan yapılarla ilgili problemler, glokom hastalığı riskini artırabilir.

Glokom Hastalığı Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

Tedavide kullanılan yaygın yöntemler şunlardır: İlk aşamada genellikle damlalar kullanılır. Bu damlalar, basıncı düşürmeye yardımcı olur. Farklı ilaç sınıfları vardır ve doktorunuz, hastalığınıza en uygun olanını reçete edecektir. Damlaların yanı sıra, bazen ağız yoluyla alınan ilaçlar da kullanılabilir. Bu ilaçlar, basıncı düşürmeye yardımcı olabilir.

Lazer tedavisi, hastalığın belirli tiplerinin tedavisinde kullanılır. Argon lazer trabeküloplasti ve selektif lazer trabeküloplasti gibi yöntemlerle göz içi sıvısının drenaj yollarını açmaya yardımcı olur. İlaçlar ve lazer tedavisi glokom hastalığı tedavisinde etkili olmazsa, cerrahi müdahale düşünülebilir.

Cerrahi, basıncın düşürmek için farklı yöntemler kullanır. Örnek olarak trabekülektomi, göz içi sıvısının drenajını artırmak amacıyla yapılan bir cerrahi işlemdir. Son yıllarda, mikroinvaziv veya minör invaziv cerrahi yöntemler geliştirilmiştir. Bu yöntemler, daha az travma ile daha hızlı iyileşme sağlama amacıyla kullanılır. Örnek olarak MIGS (Minimally Invasive Glaucoma Surgery) yöntemleri bunlara örnektir.

Bazı durumlarda, birkaç tedavi yöntemi beraber kullanılabilir. Örneğin, damlalarla birlikte lazer tedavisi veya cerrahi düşünülebilir. Tedavi seçimi, hastanın glokom hastalığı türü, ilerleme durumu, genel sağlık durumu ve diğer faktörlere göre dikkatlice belirlenmelidir.

Kuru Göz Hastalığı Nedir?

maksimumweb.com — Thu, 27 Jul 2023 13:49:15 +0000

Gözlerin yeterli miktarda gözyaşı üretmediği veya doğru kıvamda olmadığı bir durumdur. Kuru göz hastalığı, gözyaşının doğru bir şekilde yüzeyini nemlendirememesi olarak tanımlanır. Sonucunda gözlerin kuru ve rahatsız hissetmesine neden olur.

Gözyaşı, gözün yüzeyini temizler ve enfeksiyonlardan korur. Bu yüzden yeterli miktarda ve doğru oranda üretimi önemlidir.

Uzman hekim tarafından kontrolündeki tedavi süreci, genellikle belirtilerin şiddetine bağlı olarak değişir. Tedavi seçenekleri arasında yapay gözyaşı damlaları, reçeteli ilaçlar, gözyaşı kanallarını bloke eden minik silikon veya jelatin tıkaçlar, ışık terapisi ve hatta bazı durumlarda cerrahi işlemler bulunabilir.

Kuru Göz Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Kuru göz hastalığı dolayısıyla birçok belirti ve semptom gözlemlenir. Bunlar arasında şunlar bulunabilir:

Yanma ve batma hissi
Gözlerde kırmızılık
Ağrı ve kaşıntı
Yabancı cisim veya kum hissi
Işığa karşı aşırı hassasiyet
Gözlerde fazla sulanma (gözleri korumak için aşırı gözyaşı üretmeye çalışırken fazla sulanmasına neden olabilir)
Bulanık görme, özellikle okuma veya bilgisayar kullanma gibi gözleri yoğun şekilde kullandıktan sonra
Göz yorgunluğu

Neden Olur?

Çeşitli etkenlerden dolayı hastalar, yaşlandıkça daha az gözyaşı üretirler. Bazı sağlık koşulları veya belirli ilaçlar kuru gözlere neden olabilir. Ayrıca, bilgisayar, televizyon veya kitap okuma gibi aktiviteler sırasında azalmış göz kırpma oranı da yol açabilir.

Kuru göz hastalığı belirtilerine bazı yaygın nedenler:

65 yaş ve üzerindeki çoğu kişi teşhis edilme olasılığı yüksektir. Kadınlar, hormonal değişikliklerin (örneğin menopoz, gebelik) bir sonucu olarak kuru gözlere daha yatkındır.

Romatoid artrit, diyabet, tiroid sorunları, Sjögren sendromu, astım ve blefarit dahil olmak üzere çeşitli tıbbi durumlar neden olabilir. Aynı zamanda kan basınç ilaçları ve doğum kontrol hapları dahil olmak üzere bazı ilaçlar kuru gözleri tetiklemektedir.

Bilgisayar, tablet, e-kitap okuyucu veya akıllı telefon kullanırken uzun süreler boyunca gözlerinizi kırpmadan bırakabilirsiniz, bu da gözlerinizin kurumasına neden olabilir. Rüzgar, kuru hava, duman ve kuru ısı, gözlerinizi kurutabilir.

Kuru Göz Hastalığı Nasıl Geçer?

Gözyaşı yerine geçen damlalar, hafif kuru göz belirtileri için en yaygın ilk çözümdür. Gözyaşının işlevini taklit eder ve nem oranını korur. Gözyaşı üretimini artırmak için reçete damlalar kullanılabilir.

Gözyaşlarınızı gözlerinizde daha uzun süre tutmak için gözyaşı kanallarına tıkaçlar yerleştirilebilir. Diyetinizde veya takviye olarak omega-3 yağ asitleri almak, gözyaşı işlevini ve üretimini iyileştirebilir.

Özel gözlükler ve göz bandajları, gözyaşlarınızın daha hızlı buharlaşmasını önleyerek gözlerinizi nemlendirebilir. Göz kapağındaki yağ bezlerinin düzgün çalışmasını sağlamak için düzenli temizlik ve masaj uygulanabilir.

Gözyaşı stimülatörleri, vücudun daha fazla gözyaşı üretmesini sağlar. Anti-inflamatuar İlaçlar, göz yüzeyini korumak ve üretimini artırmak için kullanılabilir.

Herhangi bir göz problemi yaşarsanız, alanında uzman hekime başvurmanız önemlidir. Göz sağlığı ve kuru göz hastalığı konusunda profesyonel bir değerlendirmeye ihtiyacınız olabilir. Doktorunuz en iyi tedavi seçeneklerini önerebilir.

Glokom Neden Olur

maksimumweb.com — Wed, 24 May 2023 14:25:34 +0000

Göz içi basıncının normalden daha yüksek olduğu ve zamanla optik sinire zarar verebilecek bir durumdur. Optik sinir, gözden beyne giden görsel bilgileri taşır. Dolayısıyla glokom neden olur ve belirtileri oldukça önemlidir. Yavaşça ilerleyerek başlangıçta hiçbir bulgu vermeyebilir. Ancak tedavi edilmezse ciddi görme kaybına ve hatta körlüğe neden olabilir.

Göz tansiyonu olarak da bilinen ve tamamen önlenebilir bir rahatsızlık değildir. Çünkü yaş, genetik faktörler ve bazı temel sağlık koşullarından kaynaklandığı tahmin edilir. Ancak bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve düzenli göz muayeneleri ile oluşum riskinizi azaltmaya yardımcı olabilir. Dolayısıyla erken evrelerde tespit edilmesini sağlar.

Düzenli göz muayeneleri, glokomun erken tespiti ve tedavisi açısından kritiktir. 40 yaşından itibaren her iki yılda bir, 60 yaşından sonra ise yılda bir kez kapsamlı bir göz muayenesi yaptırmalısınız. Eğer risk faktörleriniz varsa, daha sık kontrol gerekebilir.

Glokom Nasıl Oluşur?

Genellikle gözün drenaj sisteminin düzgün çalışmamasından kaynaklanır. Göz, sıvıyı (aköz humor denilen) sürekli olarak üretir ve drenaj eder. Bu sıvının drenaj sistemi tıkanırsa veya yeterince hızlı bir şekilde boşaltılamazsa, göz içindeki basınç artar ve optik sinire zarar verir.

Glokom belirtileri arasında yer alan tam basınç yükselmesinin sebebi tam olarak bilinmemektedir. Genetik faktörler, yaş, ırk, belirli göz koşulları ve bazı sağlık sorunları (diyabet gibi) riski artırabilir. İlaçlar (özellikle kortizon içerikli ilaçlar), yüksek miyopi, yüksek hipermetropi ve göz travmaları da riski artırabilir.

Glokom Belirtileri Nasıl Teşhis Edilir?

Özellikle erken aşamalarında belirti vermeyebilir. Bu nedenle düzenli göz muayeneleri önemlidir. Doktorunuz, göz içi basınç ölçümü ve optik sinirin değerlendirilmesi gibi testlerle teşhis edebilir. Belirtiler genellikle göz tansiyonunun türüne bağlı olarak gelişim gösterir.

En yaygın tür olan açık açılı glokomda, başlangıçta belirti teşhis edilmez. Göz içi basıncın yavaşça arttığı ve optik siniri yavaşça hasar verdiği bu türde, görme kaybı ileri boyutta fark edilir. Görme kaybı genellikle önce yan görüşü (periferik görüş) etkiler, daha sonra merkezi görüşü etkileyebilir.

Hastalar arasında akut veya kapalı açılı glokom daha az yaygın görülür. Ani ve ciddi göz ağrısı, bulanık görme, baş ağrısı, mide bulantısı, kusma ve gözün kırmızılaşması gibi bulgular kendini gösterebilir. Glokom belirtileri ile bağlantılı olarak göz sağlığı alanında uzman hekim tarafından acil tıbbi müdahale gerektirir.

Tedavi Yöntemleri

Düzenli, orta düzeyde fiziksel aktivite, göz içi basıncını düşürerek glokom riskinizi azaltabilir. Ancak, her zaman doktorunuzla konuşmadan yoğun bir egzersiz programına başlamamalısınız.

Göz tansiyonu şikayetleri, ilaçlar ve cerrahi gibi yöntemlerle hastalığın ilerlemesi yavaşlatılabilir veya durdurulabilir. Düzenli göz muayeneleri ve doktorunuzun tavsiyelerine uyarak, görme kaybını önlemek mümkün olabilir.

Göz içindeki sıvı üretimini azaltarak veya drenajı artırarak göz içi basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. İlaçlar düzenli olarak kullanılmalı ve talimatlarına uyulmalıdır.
Lazer trabeküloplasti adı verilen bir işlem, gözün drenaj sisteminin çalışmasını iyileştirerek basınç azaltmaya yardımcı olabilir. Genellikle açık açılı glokomu olan kişiler için bir seçenektir.
İyileşme açısından olumlu yönde sonuç alınmadığı hastalarda cerrahi müdahale seçeneğine başvurulur. Göz içindeki sıvının daha iyi drenajını sağlamak hedeflenir. Yeni cerrahi teknikler daha az invaziv hale geldikçe, bazı durumlarda erken seçenek olabilirler.

Başlangıç evrelerinde tedavi edilmediği takdirde görme kaybına neden olabilir. Ancak düzenli göz muayeneleri, erken teşhis ve uygun tedaviyle, çoğu insan görme yetilerini koruyabilir. Glokom neden olur ve şikayetlerin önlenmesinde en kritik unsur, uzman doktorunuzun tedavi planına uymaktır.

Katarakt Ameliyatı Nasıl Yapılır?

maksimumweb.com — Wed, 24 May 2023 14:25:14 +0000

Göz merceğinde meydana gelen bulanıklık, opasite veya matlaşmadır. Normalde şeffaf olan bu lens, katarakt nedeniyle bulanıklaşır, bu da görüş bozukluklarına ve nihayetinde körlüğe neden olabilir. Katarakt ameliyatı, bu bulanıklığın giderilmesine yardımcı olan bir prosedürdür.

Temel amacı, göz merceğindeki bulanık lensin çıkarılması ve yerine bir yapay lensin (IOL, Intraoküler Lens) yerleştirilmesidir. Bu, gözün ışığı doğru bir şekilde odaklamasını ve berrak bir görüş sağlamasını yeniden sağlar.

Katarakt Kimlerde Görülür?

Her ne kadar genellikle yaşlı yetişkinlerde daha yaygın olsa da, katarakt her yaşta görülebilir. Operasyon için ideal adaylar hekiminiz tarafından belirlenir. Katarakt belirtileri arasında bulanık veya çift görme, gece görüşünde zayıflama, renklerin soluk görünmesi ve güçlü ışıklara karşı artan hassasiyet bulunabilir.

Diğer tedavi seçeneklerinin etkili olmadığı durumlardan bahsedilmektedir. Gözlük veya kontakt lensler gibi diğer görme düzeltme seçenekleri artık etkili olmadığında, tedavi planına dahil edilir. Sağlıklı göz yapısına sahip olanlar bireylerde hedef grup arasında yer alır. Katarakt ameliyatı, özellikle retina veya kornea gibi gözün diğer kısımları sağlıklı olduğunda en etkilidir.

Tanı Yöntemleri Nelerdir?

Katarakt, genellikle bir göz doktoru tarafından gerçekleştirilen bir dizi test ve muayene ile teşhis edilir. Bu testler şunları içerebilir:
- Göz muayenesi: Doktor, gözlerinizi ve özellikle lenslerinizi incelemek için bir ışık kaynağı ve bir büyütme cihazı kullanır.
- Görme keskinliği testi: Bu test, genellikle bir Snellen göz tablosu olarak adlandırılan bir tabloyu kullanarak, ne kadar iyi okuyabildiğinizi belirler.
- Tonometri: Bu test, genellikle bir göz damlası ile uyuşturulan gözün içindeki basınç ölçülür.
- Pupilla genişletme: Göz damlaları kullanarak, doktorunuz pupillanızı genişletebilir ve lensinizdeki kataraktları daha iyi görebilir.
Katarakt Ameliyatı Ne Kadar Sürer?

Katarakt ameliyatı genellikle belirli durumlarda önerilir. Gözlük veya kontakt lenslerle düzeltilemeyen görüş problemlerinde başvurulur. Gündelik yaşamı etkileyen, örneğin okuma, sürüş veya bilgisayar kullanımı esnasında zorluk yaşanan durumlarda gerçekleştirilir.

Diğer göz hastalıklarının tedavisini engellediği hallerde etkili sonuç elde edilir. Cerrahi müdahale genellikle acil bir durum olmadıkça katarakt semptomları yaşam kalitesini düşürmeye başladığında önerilir.

İşlemlerin ortalama 15-30 dakika aralığında sürmesi beklenir. Ancak bu süre, işlemi gerçekleştiren cerraha, hastanın sağlık durumuna ve kataraktın şiddetine bağlı olarak değişebilir. Unutmayın ki, bu süre sadece cerrahi işlemi kapsar; hastanın ameliyathane hazırlığı ve iyileşme süresi bu süreye dahil değildir.

Nasıl Tedavi Edilir?

Katarakt ameliyatı kapsamında süreç lokal anestezi altında yürütülür. Genellikle hastanede kalmayı gerektirmez. Hekimin görüşüne bağlı olarak hastaları rahatlatmak için hafif bir sedasyon verilir.

Cerrah, mikroskobik bir kesi yapar ve ultrason enerjisi kullanarak kataraktlı lensi parçalar haline getirir. Bu işlem genellikle fakoemülsifikasyon olarak adlandırılır. Parçalanmış lens parçaları özel bir cihazla emilir ve çıkarılır.

Ardından, çıkarılan doğal lensin yerine bir intraoküler lens (IOL) yerleştirilir. Bu lens genellikle silikon, akrilik veya diğer plastik malzemelerden yapılmıştır. Son olarak etkili iyileşme için göz koruyucu bir bandajla kaplanır. Cerrah genellikle antibiyotik ve anti-inflamatuar göz damlaları reçete eder. İyileşme süreci genellikle birkaç hafta sürer.

Katarakt Ameliyatı Sonrası

Tedavinin devamlılığı açısından gözünüzü korumak çok önemlidir. Gözünüzü rüzgar, toz ve direkt güneş ışığından korumak için güneş gözlüğü kullanabilirsiniz. Ayrıca uyurken gözünüzü korumak için göz bandajı veya gözlük kullanmanız önerilebilir.

Cerrah genellikle antibiyotik ve anti-inflamatuar göz damlaları reçete eder. Bu ilaçları doktorunuzun talimatlarına göre düzenli olarak kullanmak, enfeksiyon riskini azaltır ve iyileşmeyi hızlandırır.
Aşırı fiziksel aktiviteler ve ağır kaldırma genellikle birkaç hafta boyunca kaçınılması gereken aktivitelerdir. Bu tür aktiviteler göz içindeki basınçta artışa neden olabilir ve iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir.

Ameliyattan sonra düzenli göz muayenelerine devam etmek önemlidir. Bu muayeneler, ameliyatın sonuçlarını izlemek ve olası komplikasyonları erken aşamada tespit etmek için gereklidir. Herhangi bir ağrı, kızarıklık, görme kaybı veya gözden gelen akıntı gibi belirtiler, bir komplikasyonun belirtisi olabilir. Bu tür belirtiler durumunda derhal doktorunuza başvurmanız önemlidir.

Sonuç olarak katarakt ameliyatı, yaşam kalitesini artırmak ve görmeyi iyileştirmek için kataraktın yol açtığı bulanıklığı giderir. Ancak, bu prosedürü düşünüyorsanız, potansiyel riskler ve faydalar hakkında tam bilgi için bir göz doktoruyla konuşmanız önemlidir.

Bebek Göz Gelişimi

maksimumweb.com — Wed, 15 Apr 2020 23:19:34 +0000

0-2 Ay: 25-50 cm mesafeden ışığı, canlı ve tek renkli (mavi hariç), parlak ve büyük cisimleri görür, ışığa bakar. Annesini fark eder. Çevredeki cisimleri merkezdekilerden daha iyi görür. Görme yaklaşık %5 düzeyindedir.

2-3 Ay: Kendisine yakından bakan birisiyle göz göze gelebilir. Yatay eksende hareket eden ışık ve canlı renkli, parlak, büyük cisimleri izlemeye başlar. Bir süre sonra da dikey eksende hareket eden ışık ve canlı renkli, parlak, büyük cisimleri izlemeye başlar. Dairesel şekilde dönen cisimleri izleme en son gelişir.

3-6 Ay: Canlı renkli, parlak, büyük cisimlerin yerini algılar ve tutmaya çalışır.

6-10 Ay: Giderek daha küçük cisimleri daha uzaktan (1-3 m) görebilir ve tutmaya çalışır. Daha önceden tanıdığı bir cismim yarısını da görse tamamını tahmin edip tanıyabilir. Görme yaklaşık %10 düzeyindedir.

10-18 Ay: Daha uzak mesafelerdeki (3-6m) cisimleri görebilir, kişileri tanıyabilir.

18 Ay: Oyuncakların ayrıntısını, resimli kitaplardaki resimleri net görebilir, tanıyabilir.

24 Ay: Cisimlerin en küçük ayrıntısını görebilir, benzerlikleri ve farklıkları ayırt edebilir.

3 Yaş: Görmesi erişkin görmesinin yaklaşık %80’ine ulaşmıştır.